Kalbin sağ karıncığı, vücuttan kalbe dönen oksijenden fakir kanı akciğerlere yollar. Akciğerlerde oksijenlenen kan, kalbin sol karıncığına döner ve buradan da tüm vücuda pompalanır. Kalbin sağ, sol ya da her iki karıncığının görevini yapamadığı durumlarda kalp yetersizliği ortaya çıkmaktadır.

Kalp yetersizliği ilerleyici bir hastalıktır, zaman içinde kalbin kuvveti giderek daha da azalır. Kalp, vücudun ihtiyacı olan miktarda kanı pompalayamaz hale gelir. Bunun sonucunda doku ve hücrelere yeteri kadar besin maddesi ve oksijen ulaşamaz. Dolayısıyla organlarda çeşitli sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Kalp yetersizliği, altta yatan sebebe bağlı olarak her yaşta görülebilir. Son evre kalp yetersizliği olan hastaların yarıdan fazlası tanı konduktan sonra ortalama 1 yıl içinde kaybedilmektedir.

Sistolik fonksiyon bozukluğu daha sık görülen kalp yetmezliği tipinin teşhis edilmesi çok daha kolaydır. Sistolik disfonksiyonda kalp kan pompalamakta başarısız olur. Basitçe, kalp eskisi kadar basınç uygulayamıyor. Orijinal pompa fonksiyonunun yarısı çalışır diyebiliriz. Pompa fonksiyonunun gücünü kaybetmek, yetersiz kalp debisine neden olur. Bu tür kalp yetmezliği hastalıklar veya farmakolojik ajanlardan kaynaklanır (ilaçlar dahil). Kalp kasları, enfarktüs ve skar oluşumuna neden olan iskemi ile zarar görür. Sol ventrikül basınç kaybı nedeniyle yeterince boşalmıyor, bu da basınç ve hacim artışına neden oluyor. Bu sol kalp yetmezliğinde pulmoner ödem (sıvının dolması) ve sağ kalp yetmezliğinde periferik ödem (şişlik) neden olur.