Jinekomastinin başlangıç evresinde sık görülen belirtisi meme ucundaki şişliktir. Bu meme ucu etrafındaki şişlik genellikle meme ucunun büyümesi ile başlamaktadır. Bu ödem durumuna ek olarak ortaya çıkan semptom ise bazı kişilerde akıntıdır. Meme dokusu yavaş yavaş genişler ve akıntı probleminde bir artış gözlenebilmektedir. Her hasta jinekomasti sorununda ağrı yaşamamasına karşın, ağrı duyulması da bir belirti sayılabilmektedir. Jinekomasti yaşayan hastalar memeye dokunduklarında sertlik hissetmektedir. Bazı hastalarda meme cildinde döküntüler yaşanabilmektedir. Döküntüler meme başı ve çevresinde olabilmekle birlikte meme ucundan başlayarak tüm memeye yayılabilmektedir.

Yaygın oluşum nedenleri; testosteron eksikliği, östrojen hormonu seviyelerinin artması ve bu şartlar nedeniyle gelişen hastalıklardır. Bazı durumlarda, uyuşturucu alkol gibi zararlı maddelerin kullanılması da jinekomastiye neden olabilmektedir. Akciğer hastalığı, tiroid hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi ciddi hastalıklar jinekomastiyi desteklemektedir.

Jinekomasti ameliyatları çıkarılması gereken ve çıkarılmaması gereken ameliyatlar olarak ayrılabilmektedir. Jinekomastinin özellikle % 80’i göğüste yağ birikmesidir. Kalan % 20 oranında, meme bölgesindeki dokuda bir artış olabilir ve bu gibi işlemler için başka teknik uygulamalar gerekmektedir. Jinekomastinin evresine bağlı olarak, özellikle ilk 4 evrede uygulanabilen tedavi yöntemi vaser liposuction işlemidir.

Günümüz teknolojisi ile uygulanabilen vazer liposuction, en ileri liposuction tekniklerinden biridir. Meme dokusunda 2 milimetrelik bir alanda yer alan dokular ses dalgaları kullanılarak eritilmektedir. Ses dalgaları ile eritilen yağlı doku olarak adlandırılan bir sistemde ultrasonik liposuction olarak adlandırılmaktadır. Özel aspirasyon kanalları ile işlem uygulanmaktadır. Böylece memede biriken yağ dokusu temizlenmektedir. Ameliyattan sonra büyümüş olan meme dokusunu alarak memeye normal bir görünüm kazandırma amaçlanmaktadır. Memedeki fazla doku, hastanın durumuna bağlı olarak açık cerrahi veya liposuction kullanılarak alınmaktadır. Deride gözle görülür bir iz bırakabilen açık cerrahi nadiren tercih edilmektedir. Liposuction ve özellikle ultrasonik liposuction teknikleri, daha az yara izi bıraktıkları ve iyileşme süresini azalttıklarından sıklıkla tercih edilmektedir. Bununla birlikte, bazı durumlarda, meme dokusu cilt ile birlikte çok büyüyünce, düz bir meme yapısı oluşturmak için meme dokusuna ek olarak fazla dokunun çıkarılması gerekmektedir. Bu durumda izler olabilmektedir.

Ameliyat sonrasında kilo kontrolünün önemi büyüktür. Aksi halde meme dokusunun tekrar büyüme riski söz konusu olabilmektedir.

Ameliyattan sonra hasta aynı gün veya daha sonra taburcu edilmektedir. Çoğu hastada, iyileşme süreci yaşam kalitesini etkilememekte ve ağrı yaşanmamaktadır. Jinekomastinin derecesine bağlı olarak, hasta 3-7 gün sonra normale dönebilmektedir. Ancak ameliyat geçiren hastalar yaklaşık 2 hafta korse kullanmalıdır.