Beyinden gelip kaslara ulaşan motor emirlerin kasa iletilebilmesi için o kas ile o sinir lifi arasındaki özelleşmiş yapıya kas-sinir kavşağı denir ve bu kavşakta asetil kolin isimli biyokimyasal aracı madde görev yapar. Bazı durumlarda bağışıklık sisteminde üretilen antikor isimli parçacıklar kavşağın kas kısmındaki özelleşmiş yapıları (reseptör) kapatarak asetil kolinin etki etmesini engellerler. Bunun sonucunda kaslar çalışamaz. Bunun sonucunda bireyde yorgunluk sonucu kas güçsüzlüğü ortaya çıkar. Myastenia gravis (Ağır kas güçsüzlüğü) denen bu hastalıkta yaygın formunda oldukça tipik bir klinik tablo vardır. Göz kapakları düşer, gözler tam yumulamaz, boyun özellikle öne-arkaya itilmesi zayıftır, omuzlar kaldırılamaz, dirsek bükme-itme zayıftır. Kalçanın bükülmesindeki zayıflık nedeniyle merdiven çıkma zordur. Göz kapakları düşüklüğü özellikle akşamları görme bozukluğu, TV seyredememe olarak tanımlanır. Göz kaslarının asimetrik olarak tutulması nedeniyle çift görme sıktır. Hastalığın özellikle yorgunlukla belirginleşmesi nedeniyle sabah iyi olan hastanın yakınmalarının akşama doğru çok artması tipik bir özelliktir. Yutak, gırtlak kaslarının tutulması ile yemek çiğneme özellikle yemeğin sonuna doğru zorlaşır. Hasta lokmasını çiğneyemez, yutamaz hale gelir ve bir süre konuştuktan sonra sesi kısılır. Solunum kasları tutulacak olursa nefes darlığı ortaya çıkar.

Miyasteni sadece göz kaslarını tutan (oküler miyasteni) ve yaygın (jeneralize) miyasteni olarak ayrılabilir. Yaygın miyastenide boğaz (bulber) kaslarının ve solunumun tutulması daha ağır bir tipe işaret eder. Bu tipler sabit bir sınıflama olmayıp, mevcut durumu tanımlarlar ve tipler arasında her zaman geçişler olabilir.

Miyasteni tedavisinde belirtileri hızla düzeltmek için asetil kolin miktarını artıran bir ilaç verilir. Hastalığı baskılamak için ise uzun vadede kortizonlu ilaçlar ve bağışıklık sistemini baskılayan bir grup ilaç (immünosüpresanlar) kullanılır. Ani kötüleşmelerde ve acil durumlarda yüksek doz intravenöz immün globülin (IVIG) denen bir kan ürünü serum veya kanın temizlenmesi olarak basitçe ifade edilebilecek bir yöntem (plazma değişimi, plazmaferez) yoğun bakım koşullarında uygulanır.

Miyasteni tedavi altında kolay yönetilebilen bir hastalık olsa da, potansiyel olarak yaşamı tehdit edebilir. Bu nedenle tedaviye uyum, çok ani ilaç değişiklikleri yapmamak, ilaçları aniden kesmemek önemlidir. Kas-sinir kavşağı işlevlerini bozan bir grup ilaçtan haberdar olmak ve miyasteni dışında yazılan reçeteleri bu açıdan denetlemek, gerekirse ilgili uzmana danışmak önemlidir.

Enfeksiyonlar, psikolojik stresler, adet durumu, hatta hava durumu değişiklikleri hastalık tablosunda kötüleşmelere yol açabilir. Böyle bir durumda ilgili hekime danışılmalıdır.